PAYZA

27 Mart 2012 Salı

Gümüş ve platin altını geride bıraktı

Uluslararası piyasalarda sene başından bu yana gümüş ve platindeki
fiyat artışı altını geride bıraktı.

Özellikleri nedeniyle kullanım alanını genişleten platin, yüksek
aşınma, kararma direnci özelliklikleriyle kuyumculukta pırlantalı
ürünlerde, korozyona dayanıklılığı ve katalitik özellikleri
dolayısıyla otomobillerin egzost sistemlerinde, laboratuvar
cihazlarında, dirençli termometrelerde, dişçilikte ve DNA yapısı
arasına girme kabiliyetlerinden ötürü de tıpta kullanılıyor.

Dünya platin arzının yaklaşık yüzde 80'i Güney Afrika ve Zimbabwe'den
sağlanırken, platin ticari anlamda Kanada Sudbury bölgesi cevher
yataklarındaki nikel cevherlerinin işlenmesi sırasında yan ürün olarak
elde ediliyor. Bu cevherlerde platinin yalnızca 0,5 ppm (1 ppm =
milyonda bir) oranında bulunması, platinin kıymetini ortaya koyuyor.

Önümüzdeki dönemde Çin'in platin mücevher tüketicisi olmaya devam
edeceğini öngören uzmanlar, Hindistan'da da platine olan talebin
arttığına işaret ediyor. Platinin altına kıyasla daha nadir bulunması,
ince işçiliğe daha elverişli olması da platin mücevher talebinin
artmasını sağlıyor.

Geçen yıl brüt platin talebi yüzde 2 artarak yaklaşık 8 milyon onsa
yükselirken, küresel platin arzı ise 7 milyon 202 bin ons olarak
gerçekleşti. 2010 yılında platin, en çok 3 milyon 75 bin ons ile
otomotiv sektöründe, 2 milyon 420 bin ons ile mücevheratta, 1 milyon
755 bin ons ile endüstriyel ve 655 bin ons ile yatırım amaçlı talep
edildi. 2011 yılında sıralama değişmezken, 2012 yılında da dünyadaki
gelişmeler paralelinde otomotiv sektörü ağırlığında taleplerin artması
bekleniyor.

Uluslararası piyasalarda geçen yılı 1.399 dolar seviyesinde kapatan
platin, bu yıl en yüksek 1.737 dolara kadar çıkarken, en düşük
1.389,50 doları test etti. Platin bugünlerde 1.643 dolardan işlem
görürken, platin fiyatı sene başına göre yüzde 17,49 artış gösterdi.
Platin bu artışla altını geride bırakırken, gümüşten sonra fiyatı en
fazla artan maden oldu.

Altın ve Para Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk, platindeki
fiyat artışına ilişkin, şu görüşleri paylaştı:

''Platin uzun yıllardan bu yana fiyat olarak altının önünde
seyretmiştir. Son dönemlerde altının gerisinde kalmıştır. Dünyadaki
spekülatörler zaman zaman ucuz olan platini hareketlendiriyor.
Platinin işlem gören miktarı ile altının işlem gören miktarı arasında
çok büyük fark var. Platin kuyumculuk sektöründe fazla kullanılmadığı
için platindeki fiyat hareketleri kalıcı olmayabilir. Kıymetli
madenlerde altın ve gümüşte aşağı yönlü hareket olduğunda platin de bu
paralelde seyir izleyecektir.''

-İlk çeyreğin en fazla artan madeni gümüş oldu-

Geçen yılı 27,843 dolardan tamamlayan gümüş ise, sene başından bu yana
yüzde 17,81 yükseliş ile uluslararası piyasada fiyatı en fazla artan
maden oldu. 2012 yılında en yüksek 37,512 doları gören gümüş, en düşük
olarak 27,665 dolara geriledi. Yıllık bazda bakıldığında ise yüzde
12,16 değer yitiren gümüş, bugünlerde 32,80 dolardan işlem görüyor.

Uluslararası piyasalarda değerli madenlerde 2011 Mart-2012 Mart
döneminde yıllık bazda fiyatı en çok gerileyen maden ise yüzde 39,30
ile rodyum oldu.

Merkez'den altın vuruş!

Politika faizin değiştirmeyen Merkez Bankası, bir taşla iki kuş
vuracağı bir uygulamaya geçme kararı aldı. Hedef yastık altındaki 2.2
milyar dolarlık altın.

Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), faiz toplantısında faiz
oranlarında herhangi bir değişikliğe gitmeme kararı aldı. Kurul
toplantısının ardından yayınlanan karar özetinde gecelik faiz oranları
borçlanma faizinde yüzde 5, borç vermede yüzde 11.5, açık piyasa
işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo
işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı yüzde 11 olarak
belirlendi.

Son dönemde açıklanan verilerin, iç ve dış talep arasındaki
dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit ettiğini açıklayan
PPK, yılın ilk çeyreğinde tüketim talebinde belirgin bir yavaşlama
gözlenirken öncü verilerin ikinci çeyrek için ılımlı bir toparlanmaya
işaret ettiğine dikkat çekti. İhracatın istikrarlı artış eğilimini
koruduğunu vurgulayan PPK'nın açıklamasında, "Bu doğrultuda, petrol
fiyatlarının yüksek seyrine rağmen,
cari işlemler açığının kademeli olarak azalmaya devam edeceği
öngörülmektedir. Enflasyon gelişmeleri Ocak Enflasyon Raporu
öngörüleri ile uyumlu bir seyir izlemektedir. Bununla birlikte, yakın
vadede maliyet unsurlarında gözlenen gelişmelerin beklentiler
üzerindeki etkisini önlemek amacıyla, Merkez Bankası ek parasal
sıkılaştırmaya gitmistir. Önümüzdeki dönemde enflasyonu etkileyen
unsurlar yakından takip edilerek gerekli görülen günlerde ek parasal
sıkılaştırma uygulaması tekrarlanabilecektir. Ayrıca toplantıda,
likidite tahminleri de göz önüne alınarak, haftalık ve aylık Türk
lirası fonlama miktarına dair belirlenen aralıklar gözden
geçirilmiştir. Bunun yanı sıra, zorunlu karşılıkların altın cinsinden
tutulabilecek oranlarına iliskin bazı teknik düzenlemeler yapılması
uygun görülmüştür.
Kurul, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin devam etmesi nedeniyle
para politikasında esnekliğin korunmasının uygun olacağını
belirtmistir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi
talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip
edilecek, Türk lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya
yukarı yönlü ayarlanacaktır" denildi.

MERKEZ'İN YENİ SİLAHI: ALTIN
Açıklamada özellikle altın cinsinden tutulan zorunlu karşılıklarla
ilgili değişikliğe vurgu yapılması dikkat çekti. Bu karar özetinin
hemen ardından da Merkez'in yeni tedbiri açıklandı.
Merkez Bankası, altın zorunlu karşılıklarında oran yüzde 10'dan yüzde
20'ye çıkarıldı.
Yeni uygulama 30 Mart'tan itibaren geçerli olacak. Tesis dönemi 13
Nisan'da başlayacak. Bu değişiklikle Merkez Bankası'nın rezervi 2.2
milyar dolar artarken, piyasa 6.1 milyar TL'lik yaklaşık kalıcı
likidite sağlanmış olacak.
Piyasaya açık piyasa işlemleriyle sağladığı likiditenin üst sınırı 1
milyar lira azaltan Merkez Bankası, böylece bir taşla iki kuş vurmanın
peşinde.
Bir yandan para musluğunu açan Merkez, 6.1 milyar liralık kalıcı
likiditeyle piyasayı rahatlatırken diğer yandan bir süredir Ali
Babacan tarafından bile dile getirilen tasarruf sorununu da çözmeye
yönelik bir hamle yapmış oldu. Altın zorunlu karşılıklarını iki katına
çıkaran Merkez Bankası böylece altın rezervini 2.2 milyar dolar
artırmış olacak.

2 Mart 2012 Cuma

Altına spekülatör eli değdi

FED başkanının açıklamaları sonrasında altın tarafında yaşanan sert
gerileme piyasa uzmanları tarafından spekülatörlerin devreye girmesi
olarak yorumlandı.

Geçtiğimiz piyasa hareketleri farklı psikolojik hastalıklara
benzetilmiş şizofren harekete yada manik depresif olarak nitelenmişti.

Piyasalarda bu benzetmeleri haklı çıkartacak hareketleri sürdürmeye
devam ediyor. Bunun en son örneği dün altın tarafında yaşandı. ABD
Başkanı Ben Bernanke'nin konuşmasında yeni bir parasal genişleme
sinyali vermemesi en çok altında baskı yarattı ve 100 doların üzerinde
gerilemesine neden oldu. Bu noktada ABD'den gelen verilerin olumlu
olması nedeniyle hali hazırda bir parasal genişleme beklentisinin
yersiz olacağı bilinirken spekülatif hareketler ile sert dalgalanma
yaşandı.

Berkanke'nin açıklaması ile gerileyen dolar 1.792 dolar ile son üç
ayın zirvesine çıkan altının 1.700 dolara çekti. Sabah saatlerinde
yaşanan alımların fazla etkili olmaması ile Perşembe günün altın 1.772
dolar seviyesine geldi.

Bu noktada dün yapılan bir açıklama da güvenli limanların
sorgulanmasına neden oldu. Yunanistan'da CDS kredi takaslarının
çalışmayacağı haberleri yatırımcıların güvenli liman olarak gördüğü
noktaların azaldığına görüşünü ortaya koyarken gözler yeni altına
çevrildi. Son 4 ayda yaklaşık 700 dolara varan kayıp yaşayan altında
yukarı yönlü seyrinde devam edeceği söyleniyor.

Konu ile ilgili olarak bir açıklama yapan Garanti Bankası altın
piyasaları uzmanı Alper Kalyoncu, spekülatörlerin devreye girdiğini
söyledi. Dün FED Başkanın Bernake'nin açıklamalarında yeni bir detay
olmadığını bu noktada spekülatörlerin devreye girerek stopları
çalıştırdığını söyleyen Kalyoncu, fiziksel yatırımcının bu satışa
uymadığını söyledi. Altının onsu için 1700 doların üzerinde oluşan
spekülatif alımların verildiğini açıklayan Garanti Bankası altın
piyasaları uzmanı, bu seviyelerde altının tutunmasını beklediklerini
kötü 1.680'e gerileyebileceğini belirtirken uzun vadede yükseliş
olacağına vurgu yaptı.

Altın Piyasaları Uzmanı Mehmet Ali Yıldırımtürk yaptığı
değerlendirmede ABD'de beklendiği kadar toparlanma olmamasının
yarattığı gerginlikler, FED Başkanı Bernanke'den parasal genişleme
sinyalinin gelmemesi ve geçen haftadan beri süren ay sonu kontrat
işlemlerinin açık olmasının kapanana kadar altının yükselmesine zemin
oluşturduğunu belirtti. Pozisyonlar kapandıktan sonra altın
fiyatlarının aşağı gerilediğini bildiren Yıldırımtürk, Avrupa'daki 3
yıllık likidite ihalesinin sonuçlanmasının satışları beraberinde
getirdiğini belirtti. Spekülastif ortam oluştuğuna değinen
Yıldırımtürk, elinde yüklü miktarda altın bulunduran fonların satış
yapmak için bahanesi olduğunu belirtti. Piyasaya sürülen likiditenin
geçici rahatlama yarattığını ifade eden Yıldırımtürk, borçlanma devam
ettiği sürece altının düşmeye devam edeceğini söyledi. Yıldırımtürk,
altında 1,700 dolar kırıldığında, öncelikle 1,685'li seviyelerin
görülebileceğini daha sonra kademeli olarak seyrin aşağı giderek üç
aylık süreçte 1,500 doların altına inebileceğini kaydetti. Haziran
ayında yeni kontrat işlemlerinin başlamasıyla toparlanma olabileceğini
dile getiren Yıldırımtürk, Haziran ayındaki seyrin Şubat ayındakinin
altında kalacağını vurguladı.

1 Mart 2012 Perşembe

Altında tarihi çöküş

Bernanke'nin yeni bir genişleme sinyali vermemesi üzerine altın
fiyatları yılın en sert düşüşünü yaşadı. Altın bir günde 100 dolar
değer yitirdi.

Fed Başkanı Ben Bernanke'nin ilk olarak verdiği parasal genişleme
sinyalinin ardından hızlı bir şekilde yükselişe geçen altın fiyatları,
Bernanke'nin dünkü konuşmasında yeni bir genişleme sinyali vermemesi
nedeniyle sert şekilde satış yedi.

Sabah saatlerinde 1780 dolar seviyesinde işlem gören Bernanke
açıklamaları sonrası yaklaşık 100 dolar satış yedi ve 1700 doların
altına kadar geriledi.
Dün 1790 dolarla üç ayın zirvesini gören altın, açıklamaların
gelmesinin ardından dolarda yaşanan gerilemeyle birlikte ilk etapta
hızlı şekilde 1.750 dolarlara geriledi. Sonrasında stop loss
pozisyonlarının da çalışmasıyla çok hızlı bir şekilde 1.720 dolara
kadar indi. Altındaki satışlar, ABD piyasalarının kapanışında ise
sınır tanımaz hale geldi ve 1700 doların altına geriledi. Yeni günde
altın tarafında 25 dolarlık geri dönüş oldu.

YILIN EN SERT DÜŞÜŞÜ
Yaklaşık olarak yüzde 5'e varan düşüş bu yılın en sert düşüşü olarak
kayda geçti. Altın son bir ayda yüzde 2.8 prim yapmış, yılbaşından bu
yana getirisi ise yüzde 14 olmuştu. Böylece altın, yılbaşından bu yana
2 aylık getirisinin üçte birini sadece birkaç saatte geri vermiş oldu.

Geçen yıl altın fiyatları yüzde 10 prim yapmıştı.

Aynı şekilde euro/dolar paritesi de 1.34'ün altına geriledi ve
1.3330'a kadar gevşedi.

Altın fiyatlarında olduğu gibi gümüş fiyatlarında da çözülme yaşandı.
Gün içinde gümüş yüzde 5'in üzerinde değer yitirdi.